7 Şubat 2014 Cuma

AY'A HİÇ GİDİLMEDİĞİ İDDAASI

Apollo Projesi ile insanoğlunun Ay'a ayak basmadığını, aslında tüm projenin bir aldatmacadan olduğu iddiaları kamuoyunda önemli miktarda taraftar toplamıştır. Bu iddialar tarihçiler ve uzay araştırmaları camiasınca kabul edilmemektedir.
Ay sahtekârlığı iddialarının ABD karşıtlığı ile yakından ilgisi vardır. Zira Apollo Projesi, soğuk savaş yıllarında ABD ile Sovyetler Birliği'nin giriştiği Uzay Yarışının bir parçasıydı ve ABD'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Özellikle siyasi olarak sol ve ABD dışındaki milliyetçi sağ eğilimli kişiler, Apollo Projesini ABD'nin küresel tahakkümünün bir simgesi olarak görmektedir. Bu kişilerin ABD karşıtı duyguları, Ay'da insanın yürümesi fikrinin getirdiği imkânsızlık hissiyle birleşince Ay sahtekârlığı inancına neden olabilir. Ay inişlerinin sahtekârlık olduğunu savunanlar, bu iddialarını çeşitli somut kanıtlarla desteklemeye çalışmaktadır. Ancak şu ana kadar iddiaların geçerliliğinin kesin bir kanıtı ortaya konulmamıştır.
2000'lerin sonlarından bu yana, Apollo programının Ay üzerindeki izleri LROC uzay aracı tarafından yüksek çözünürlüklü fotoğraflarla görüntülenmiştir. Bu fotoğraflarda Ay modülleri ve astronotların bıraktığı izler görülebilmektedir. 2012 yılında Apollo görevlerinde Ay'a dikilen ve hala ayakta duran bayrakların fotoğrafları yayınlanmıştır.
İnsanoğlunun Ay'a gitmediğini savunanların görüşleri aşağıdaki şekilde ikiye ayrılabilir:

  1. Tam sahtekârlık: Apollo uçuşlarının tamamen sahte olduğunu savunanların görüşü. Çeşitli kaynaklarda teknolojinin 1970'lerde henüz yeterince gelişmediği, Van Allen radyasyon kuşaklarının bu yolculuğa izin vermeyeceği gibi iddialarla birlikte yer alır.
  2. Kısmi sahtekârlık / insansız iniş: Bu görüşe göre insanlı bir uzay aracı Ay'ın yörüngesine oturtulmuştur, ancak uzay adamları Ay yüzeyine inmemişlerdir. Bu iddianın dayanağı da Ay'a iniş ve kalkışı gerçekleştirecek teknolojinin çok karmaşık olmasıdır. Bu iddianın bir çeşitlemesine göre, Ay yüzeyine insansız araçlar inmiş olabilir. Sahtekârlık olduğunu savunanlar, Ay yüzeyindeki lazer yansıtıcıları gözlemlenebilir cisimleri bu şekilde açıklamaktadır. Yine bir başka çeşitlemeye göre, Apollo tasarısı yeterince hızlı ilerlemeyince ABD Uzay Yarışını kaybetmekten korktu ve ilk Apollo uçuşlarını sahte olarak düzenledi.
Stüdyoya mı Ayak Basıldı?

Komplo teorisyenlerine göre aya hiç gidilmedi, tüm görüntüler bir stüdyoda çekildi. ABD, SSCB ile bir uzay yarışına girişmiş, rakip uzaya insan göndererek öne geçmişti. NASA da buna karşılık, Ay’a gittik yalanını uydurdu. İşte komplo teorisyenlerinin iddiaları:
70 kilo olan Neil Armstrong, yüzeyde derin izler bırakırken, 1 tonluk uzay aracı neden hiçbir iz bırakmıyor?
Astronot gölgede kalmasına rağmen nasıl bu kadar net ve parlak görülüyor?
Güneş gibi çok uzak bir ışık kaynağından bu kadar güçlü bir ışık gelip de taşların bu şekilde gölge yapmasına neden olamaz. Ama stüdyodaki spotlar yapabilir.[2]

Hesaplamalara göre Ay yüzeyindeki gündüz sıcaklığı 260 ile 280 Fahrenhayt arasında değişiklik gösteriyor. Bu derecedeki sıcaklıkta filmler erir ve insanlar muhtemelen rahatsız olur. Hatta muhtemelen ölür! Peki ama astronotlar, neden bu kadar rahat görünüyor?
Ay’a aslında hiç ayak basılmadı.aya hİç gidilmedi.

Ay’ın görünmeyen karanlık yüzündeki hava sıcaklığının eksi 41 dereceye kadar düştüğü biliniyor. Eksi 40 dereceden itibarense cisimlerin kırılganlık derecesinin arttığı biliniyor. Bu sıcaklıkta elektrikli cihazlar çalışmaz Araba akülerini çalıştırmak da zordur. Sıcaktan soğuğa geçerken yaşanan bu ani ısı değişikliği cisimlerde esnemelere ve kırılmalara sebep olur. Peki ekipmanlar ve astronotlar nasıl bu kadar rahat çalışabiliyor ?
Niye 1/6′lık bir yer çekimi oranında astronotlar yürüme ile zıplama arasında gidip gelen hareketler yapıyorlar ? Televizyon çekimlerinin birinde astronotun zıplamak için dizlerini büktüğü ama sonuçta bir kaç adımdan öteye gidemediği gözleniyor. Astronotlar yer çekiminin 6 kat daha az olduğu bir ortamda niçin normal bir insanın yeryüzünde zıplayabileceği kadar bir mesafeye zıplayabiliyorlar ?
Bunun yanı sıra çekilen görüntülerde astronotların sert bir şekilde dizlerinin üstüne düştükleri birkaç sahne görüyoruz. Peki böylelikle kendilerini büyük bir riske atmış olmuyorlar mıydı ? Ya basınca dayanıklı elbiseleri yırtılsaydı ?
Bilindiği gibi yeryüzünden 250 ve 750 mil yükseklikteki mesafeler arasında kalan bölgeye Van Allen Kuşağı ismi veriliyor. Bu kuşak güneşten gelen radyoaktivite yüklü ışınların dünyaya gelmesini engelliyor. Astronotların Ay’a gidebilmesi için bu kuşak içinden geçmeleri gerekiyor. Bir insanın buradan geçebilmesi içinse 4 metre kalınlığında bir kurşun tabakasıyla kaplanmış olması gerekiyor! [4]
Amerika 1969′daki teknolojiyle Ay’a gitmiş olsaydı; günümüzde Ay, Amerika’nın bir üssü durumunda olurdu. Ama o tarihten beri hiç Ay’a insanlı uçuş olmadı…

Günümüzde Japonlar, ileri teknolojiye sahip olduğu halde neden Ay’a gidemiyor?Ay’a dikilen Amerikan bayrağı, dalgalanıyor. Havanın, doğal olarak da atmosferin olmadığı bir yerde bayrağın dalgalanması ne kadar mantıklı? Bu dalgalanma, orijinal Ay’a iniş görüntülerinde açık seçik görülebilmektedir.  Ay üzerindeki ısı, Güneş ışını altında +102 dereceye kadar çıkar. Gölgede ise 157 dereceye kadar düşer. Düşünün, sıfırın altında -157 derece soğuk ve +102 derece sıcak. Astronotlar, bu ısılara nasıl dayanabiliyorlar?
Ay’daki bu sıcaklıkta, Dünya’da kullanılanlardan farklı görünmeyen kameraların içindeki filmler, nasıl erimiyor; ya da bozulmuyor? Ayrıca Ay yüzeyinin gölgede kalan kısmında gündüz kısmına geçerken çok yüksek ısı değişimi olacağından genleşmeler olur, Yani cisimlerde esnemeler ve kırılmalar olur. Buna nasıl engel olunuyordu?

Uzay mekiğinin modülü, Ay’a iniş yapıyor ve indiği yerde o sıcaklığa rağmen hiç yanık izi yok Oysa, sonradan gönderilen insansız araçlarda bu yanık izi var. NASA yetkilileri; “Toz nedeniyle yanık olmadı.” diyorlar. Ama bu defa mekiğin Ay’a indiği geniş ayakçıklarda hiç toz yok.
Ay’daki yer çekimi, Dünya’dakinin 1/6 ‘sı kadar. Peki görüntülerde zıpladığı görülen astronotlar, zıpladığında neden bir adımdan öteye gidemiyor?
Ay’a gönderilen Apollo uzay aracı, saatte 6.000 kilometre hızla hareket eden meteorlar arasından parçalanmadan Ay’a nasıl gitti ve geri döndü?
Aracı kullanmaktan çok âciz olan ekip, 6 defa Ay’a iniyor ve hiç sorun olmuyor. Mekiğin tasarımcısı; “Ay’a gidip, geri canlı gelme ihtimali, neredeyse % 0.0017; yani imkânsız gibi bir durum.” diyor.
Ay’daki tek ışık kaynağı Güneş’ken; astronot resimlerindeki gölgeler, ışık kaynağının çok farklı yönlerden geldiğini gösteriyor ve profesyonel Fotoğrafçılar, bunun ancak ışıklandırma ile mümkün olacağını söylüyorlar.
Mekikten inen astronot, karanlık bölge tarafından iniyor; ama astronotun tüm kıyafetindeki en ince ayrıntı bile görünüyor.
Kamerayla farklı günlerde farklı yerlerde çekim yaptığını söylerken 2,5 mil ilerliyorlar ve görüntü geliyor. Aynı film, üst üste bindirildiğinde görüntüde hiç bir fark yok.

Kamerada bulunan + işareti, bazen görüntülerin arkasında kalıyor Bu da görüntünün üstüne resimlerin bindirildiğini gösteriyor.
Gus Crissom adlı astronot, Apollon’un bilgilerini dışarı sızdırıyor ve herkes, öldürülmesini beklerken yakalanıyor ve bir müddet sonra yeniden mekik araştırmasına katılıyor ve bir denemede 3 astronot mekiğe biniyor. Mekiğin içi, birden alev alıyor ve kapılar açılamadığından 3 astronot, içerde yanarak ölüyor.

Uzayda Dünya’nın 500 mil dışında Güneş’teki patlamalardan kaynaklanan çok kuvvetli bir Radyasyon Var. İşte Bu Radyasyon Nedeniyle Ruslar Asla Aya İnsan İndirmediğini Açıklarken Ve Bu Radyasyondan Kurtulmak için çok Kuvvetli Radyasyon Önleyiciler Kullanmışken Apollo’nun Kağıt Kadar İnce alüminyumla Bunu Engellemiş Olması İmkan Dahilinde Bile Değil.
Boron Adlı Bir Astronot Apollon’un Tam Bir Fiyasko Olduğunu Söylüyor Ve 500 Sayfalık bir Rapor Hazırlıyor Meclise Ama Arabasına Tren Çarpıp Ölüyor Ailesi İle Birlikte Ölürken Raporu Asla Bulunamıyor.
Ayrıca Aydan Kalkarken Mekiğin Fırlatılması Esnasında Bırakılan Lunar’dan İz Yok.
Ay’a “insanlı” uçuş, 1969′daki teknolojiyle bile ne kadar imkansız. Hatta bugünümüzün teknolojisinde bile çok zor.[5]
Fotoğraflardaki astronotların gölgeleri neden farklı boyutlarda ? Oysa Ay üzeride tek ışık kaynağı var.

NASA’ya göre: “Ay yüzeyini bir tepsi gibi düşünürsek gölgelerden şüphelenmekte hakliyiz ancak ancak astronotların bir yamaçta olduğunu ve farklı seviyelerde olduğunu düşünürsek gölgelerin uzunluklarının ayni olmaması normal. Ayrıca burası bir stüdyo ise neden tek gölge var ?”
Modülün altında niye iz yok ? Teknik özelliklerine bakılırsa Ay modülünün roketi yaklaşık 1.5 ton basınç çıkarıyordu. Ay yüzeyi taşlı ve tozlu ise modülün altında küçük bir krater oluşması gerekmez miydi ?
Ay’da atmosfer yok, öyleyse neden tüm fotoğraflarda hiç yıldız görünmüyor ? Gökyüzü neden simsiyah ?
Fotoğrafla ilgilenenler bilirler, fotoğrafta alan derinliği yani netliği odakladığınız bolum vardır. NASA yetkilileri, bu fotoğraflarda netliğin on plandaki nesnelere göre ayarlandığını yıldızların da bu yüzden görünmediğini savunuyor.
“Man on the Moon” fotoğrafında ufuk çizgisine yaklaştıkça karanlığın arttığı görülüyor. Oysa atmosferi olmayan Ay’da ufuk çizgisinin daha keskin ve parlak olması gerekir.
NASA’nın açıklamasına göre Ay’a Neil Armstrong ve Buzz Aldrin ayak bastı. Peki fotoğrafta görülen 3. kişi kim ? Ya da orası neresi ? 
Niçin Aldatıldık?

ÇÜNKÜ: ABD yönetimi, uzay çalışmaları için 30 milyar dolara yakın para harcadı. basarisiz olunsaydı halk vergilerinin hesabini soracaktı. Oysa Ay’a ayak basılınca bütçe onlarca katlandı.
ÇÜNKÜ: O günlerde ABD hükümetinin üzerine Vietnam savaşının kara bulutları çökmüştü. Gündemin değişmesi gerekiyordu. Astronotlar Ay’a gidince akıllar da Ay’a gitti. Ve savaş unutuldu. İnanmayanlar tarih kitaplarına baksın. Ve iki olayın ne kadar eş zamanlı olduğunu görsünler.
ÇÜNKÜ: SSCB uzay yarışında önde gidiyordu. One geçmek için tek yol Ay’a ayak basmaktı.
Komplo teorisyenlerine göre insanoğlu hiçbir zaman Ay’a gitmedi ve bizler Amerikan hükümeti tarafından aldatıldık. Peki ama neden ? Doğrusu bunun için öne sürülen sebepler en az Ay’la ilgili olanlar kadar ilginç. Üç nokta üzerinde birleşiliyor : Para dikkat dağıtmak ve uzay yarışını kazanmak. Komplo teorisyenlerine göre; Amerikan hükümeti uzay çalışmaları için 30 milyar dolar harcamıştı. Olası bir başarısızlıkta vergi konusundaki hassas kamuoyu bunun hesabını sandıkta soracaktı. Giden paraları taçlandırmak için böylesi parlak bir senaryo geliştirildi ve uygulandı. Gururlanan halk artık parasının peşine düşmeyecekti.
Bir başka iddiaya göre senaryo kamuoyunun dikkatini dağıtmak için geliştirildi. “Wag The Dog” isimli filmi seyredenler hatırlar; ABD Başkanı’nın 12 yaşındaki bir kız çocuğu ile ilişkisi vardır ve seçimlerden bir hafta önce medya bunu öğrenir. Kamuoyunun dikkatini dağıtmak isteyen Başkan, Arnavutluk’a savaş ilan eder. İşte Ay uçuşları da aynı amaca hizmet ediyor. Buna göre Amerikan halkının kötü giden Vietnam Savaşı’na yönelik itirazlarını dindirmek isteyen hükümet, sahte Ay uçuşlarını gündeme soktu. Dikkatle bakıldığında Vietnam Savaşı’nın bitimiyle Ay uçuşlarının bitirilmesi aynı döneme rastlamaktadır!
Son mantıklı açıklama ise iddia edilen tezgahın Sovyetler Birliği ile o dönemde yapılan kıyasıya Uzay Yarışı’nın kazanılmasına yönelik olduğu. Sovyetler karşısında daha fazla rekabet edemeyeceğine kanaat getiren ve aynı zamanda daha fazla para harcamak da istemeyen Amerikan hükümeti bir taşla iki kuş vurdu. Hem yarışa son noktayı koydu hem de rakibi karşısında yıllar boyu sürecek olan psikolojik bir üstünlük ele geçirdi. Bu ” Tamam biz bu işten çekiliyoruz ” demekten daha kolaydı üstelik… [4]
Gündemin Değişmesi Gerekiyordu
Aya gidildiğine inanmayanlar için o tarih de çok önemlidir. Çünkü o günlerde ABD hükümetinin üzerine Vietnam savaşının kara bulutları çökmüştü. Gündemin değişmesi gerekiyordu. Savaş bir süreliğine unutulmalıydı. Bu arada o zamanlar Amerika’nın karşısındaki tek güç olan SSCB ise uzay çalışmalarında açık ara öndeydi. Amerika uzay çalışmalarına 30 milyar dolar harcamış ama elle tutulur bir başarı elde edememişti. Bu nedenle ne yapıp edip SSCB’nin ulaştığı başarıları geride bırakmalıydı. O yüzden Nevada’da bir stüdyo konuldu ve aya gidilmiş gibi yapıldı.
Aya gidildiğine inanmayanlar bu fotoğraflarla iddialarını kanıtlamaya çalışıyorlar. Ne dersiniz aya gidildi mi gidilmedi mi?


Kaynaklar :
 http://tr.wikipedia.org/wiki/Ay'a_hi%C3%A7_gidilmedi%C4%9Fi_iddias%C4%B1
 http://www.bilinmeyenler.org/ay-yolculugu.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder