5 Şubat 2014 Çarşamba

PİRİ REİS HARİTASI

Piri Reis Haritası günümüze kalan, Amerika kıtasını gösteren en eski haritalardan biridir. Osmanlı Kaptan-ı Derya'sı (Amiral) Piri Reistarafından 1513'te çizilmiş olup, Avrupa ve Afrika'nın batı kıyılarını ve Güney Amerika'nın doğu kıyılarını gösterir. Aralarında Kristof Kolomb'a ait bir haritanın da bulunduğu yirmi kaynağı bütünleştirerek hazırlanmış, 16. yüzyıl Avrupa ve Müslüman denizcilerinin coğrafya bilgilerini içeren değerli bir tarihi belgedir.






 Hicri takvime göre 919, miladi takvime göre ise 1513 yılında Osmanlı Amirali Piri Reis tarafından çizilmiştir ve İstanbul’da Topkapı Sarayı'nda muhafaza edilmektedir. Piri Reis’in haritaları, tarihi eser ve en eski haritalar olmalarının yanı sıra bazı ilginç nitelikler de taşıyor. 
Bugün Topkapı Sarayı’nda sergilenen yukarıdaki harita 20’inci yüzyıla kadar kayıptı. Tarihsel öneminin yanı sıra, 1500’lerde hiçbir Avrupalı’nın bilmediği detayları içeriyor.
Bu yüzden eski teknolojik medeniyetlerin ve belki “dünya dışı” medeniyetlerin etkisiyle şekillendiği iddia ediliyor. 
Günümüzde koordinatları belirlemek için kullandığımız enlem ve boylam çizgileri paralel ve meridyenler olarak ta biliniyor. Meridyenler iki kutupta birleşiyor. Oysa Piri Reis’in haritalarında enlem ve boylam çizgileri yerine, istikamet açılarıyla kilit noktalarda birleşen farklı çizgiler kullanılmış. Bu çizgiler “Enerji Izgaraları” olarak adlandırılıyor. Yani çizgilerin birleştiği kilit noktalar, dünyanın belirli enerji merkezlerini simgeliyor.
Tanrıların Arabaları (Chariots of Gods) isimli kitabın yazarı Erich von Däniken, Piri Reis haritasındaki istikamet izdüşümünün Kahire’de odaklandığını iddia ediyor. Haritaya dikkat edilecek olursa sağ tarafta Avrupa’nın İspanya ve Portekiz bölümü ile Afrika’nın batı sahilleri görülebiliyor. Sağ tarafta ise Amerika kıtasının doğu kıyılarını görmek mümkün.
Harita üzerindeki marjinal yazılar oldukça açıklayıcı. Çevirileri Prof. Dr. Afet İnan’ın “Amerika’nın En Eski Haritası” (1954) isimli kitabında bulmak mümkün. Yazıtlar Arap alfabesiyle yazılmış Türk dilidir (1922 yılına kadar Türk dili Arap alfabesiyle yazılıyordu, ancak harita üzerindeki dil Arapça değil, Türkçe idi. Harita üzerindeki bu yazıtlar, haritanın, Asya ve Afrika ile birlikte tamamlanmış bir dünya haritası olduğunu kanıtlıyor.
Bazı esrarengiz iddialar
• Harita, dünyayı uzaydan görünüyormuş gibi çizilmiş. Bu iddia ise dünya dışı savına atfediliyor.
• Harita, Grönland’in buzul altı topografik haritasını da gösteriyor.
• Harita, Antartika’nın buzul altı topografik haritasını da gösteriyor.
• Harita, günümüzde kullanılan enlem-boylamlar yani paraleller ve iki kutuplu meridyenler ile hizalanması yerine kilit noktalarda odaklanmış “enerji ızgaraları” ile hizalanmış. Enerji ızgaraları bilimsel bir terim değil, parapsikolojik bir terim.
Şüphe uyandıran sorular
Harita 1513’te Avrupalıların sahip olduğundan çok daha fazla detay içeriyor. Öyle ki Pizarro henüz Peru’yu keşfetmemiş olmasına rağmen Piri Reis Ant Dağları’nı nasıl biliyordu?
Güney Amerika kıyıları, 16’ıncı yüzyılda çizilen bir harita için oldukça detaylı. Akla gelen soru, acaba haritaya 1513’te başlandı da daha sonra mı tamamlandı? Acaba harita daha sonra kopyalandı ve tarihi yanlış mı yazıldı? Mademki haritanın kaynağı eski veya dünya dışı uygarlıklar, o halde neden bazı yerleri çok detaylı ve bazı yerleri çok ilkel görünüyor?
Özetle, Piri Reis’in haritalarının 1513 tarihinde çizildiği düşünülürse, koordinat çizgilerinden, topografik detaylara kadar birçok sıra dışı bilgiye sahip olduğu bir gerçek. Öyle ki harita bilimcilerinin en çok merak ettiği konu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder